Antik Yunanistan’ın başyapıtı olarak kabul edilen Parthenon Tapınağı’a ait Elgin Mermerleri 19.yüzyılın başında Osmanlı İmparatorluğu’ndan İngiltere’ye götürüldü.
Dönemin Osmanlı İmparatorluğu Büyükelçisi Lord Elgin, Türk yetkililerden mermerlerin bir kopyasını yaptırmak için izin istemiş;
Parçalar adaya ulaştığında ise Londra’daki British Museum’a yerleştirilmişti.
Adını İngiliz Lord’dan alan Elgin Mermerleri İngiltere ve Yunanistan’ı karşı karşıya getirdi.
Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis İngiliz mevkidaşı Rishi Sunak ile görüşmek ve diplomatik temaslar gerçekleştirmek için adaya gitti.
Sunak ile görüşmeden önce kendisine dünya tarihinde eşi az görülmüş nitelikte bir bilgi geldi.
Miçotakis’e, İngiltere Başbakanı’nın kendisiyle görüşmeyeceği mesajı iletildi.
Somut bir sebep gösterilmeden atılan bu adımın başlıca sebebinin, Yunanistan’ın mermerleri geri istemesiyle bağlantılı olduğu öne sürüldü.
Yunan lider, diplomatik soğuk duşa sosyal medya platformu X’ten yaptığı açıklama ile karşılık verdi.
“İngiltere Başbakanı’nın planlanan görüşmemizi gerçekleşmesine saatler kala iptal etmesinden duyduğum üzüntüyü ifade etmek isterim.
Pozisyonlarının doğruluğuna ve adaletine inanan hiç kimse karşıt argümanlardan asla korkmaz” ifadelerini kullandı.
“OLAYIN ARKASINDA TÜRKİYE-İNGİLTERE YAKINLAŞMASI VAR”
Yunan basını heykel krizinin “görünür sebep” olduğunu öne sürerek dikkat çekici bir iddia ortaya attı.
Sl Press yayın organı, İngiliz hükümetinin Türkiye ile geniş kapsamlı bir silah anlaşmasına girme yönünde çabalarının bulunduğunu ifade etti.
Bu durumdan dolayı Atina ile arasına set çekmeye başladığını belirtti.
Yapılan değerlendirmelerde İngiltere ve Türkiye arasındaki ilişkilerin gelişmesine vurgu yapıldı.
EF-2000 Typhoon (Eurofighter) savaş uçaklarının Ankara’ya satış şartlarının görüşüldüğüne dikkat çekildi.
ABD ile iki senedir müzakere edilen 40 adet F-16 savaş uçağı alımı konusunda somut bir gelişmenin olmaması Türkiye’yi alternatif arayışlarına yönlendirmişti.
Yunanistan medyası İngiltere’nin ve Türkiye ile iyi ilişkilere sahip diğer Avrupa ülkelerinin tutumlarını da eleştiriyor.
Ankara’nın Batı’nın “değişken politikalarına yönelik” eleştirilerinin, bizzat Batı tarafından haklı çıkartıldığı belirtiliyor.
Ayrıca Atina yönetimine de bir mesaj var.
Eurofighter’ın Türkiye tarafından satın alınmasını engellemek için tüm imkanlarını seferber edilmesi gerektiği aktarılıyor.
İYİ NİYET BEYANI İMZASI İLE İLİŞKİLER DAHA DA İLERLEYEBİLİR
24 Kasım’da Savunma Bakanı Yaşar Güler ve İngiliz mevkidaşı Grant Schapps başkent Ankara’da bir araya geldi.
Yaptıkları görüşmelerin temelini güvenlik ve savunma alanında işbirliğini konuları oluşturdu.
İkili imzalanan İyi Niyet Beyanı’yla birlikte Eurofighter savaş uçaklarının satışı konusunu masaya yatırdı.
Ancak bu uçakların alınması için Londra’nın onayı yeterli değil.
Eurofighter, İngiltere, İtalya, İspanya ve Almanya tarafından üretilmiş ve geliştirilmiş bir savaş uçağı…
Anlaşmaya göre, üçüncü taraflara satışı için dört ülkenin de onayı gerekiyor.
Dolayısıyla böyle bir durum söz konusu olduğunda Londra’nın diğer NATO müttefiklerini ikna etmesi gerekecek.
İspanya’nın onay vermeye yakın olduğu değerlendirmeleri yapılıyor.
Anlaşmaya en soğuk bakan ülkenin ise Almanya olduğu ifade ediliyor.
Ancak tarihsel bağlar ve ticari ilişkilerle birlikte İngiltere’nin ikna kabiliyetinin yüksek olduğu ve bu ülkeleri ikna edebileceği aktarılıyor.
ABD YUNANİSTAN’I SİLAHLANDIRDI, TÜRKİYE’YE AMBARGO UYGULADI
Beyaz Saray, Rusya’dan alınan S-400 hava savunma sistemi konusunu öne sürerek yıllardır Türkiye’nin silah ihtiyacını karşılamıyor.
Çeşitli adımların atıldığı ifade edilse de somut sonuçlara ulaşılması noktasında diplomatik engellerin ortaya çıktığı ifade ediliyor.
Üstelik NATO üyesi olan bir başka ülke Yunanistan’da da Rusya’dan alınan S-300 hava savunma sistemi mevcut.
ABD Dışişleri Bakanlığı konuyla ilgili açıklama yapmış;
İlgili uçaksavar füze sistemlerinin Girit Adası’nda adasındaki varlığının yaptırım kapsamına alınmayacağını açıklamıştı.
ABD’nin adımları bununla da sınırlı kalmadı. Türkiye’ye art arda yaptırımlar gerçekleştirilirken, Yunanistan silahlandırıldı.
Konunun NATO güvenliği kapsamında olduğu söylendi ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali bahane gösterildi.
Türkiye’nin müttefikin bir parçası olduğu ve potansiyel bir tehdit durumunda Rusya sınırlarına daha yakın olduğu göz ardı edildi.
Bunun sonucu olarak Türkiye başta SİHA ve savaş uçakları, balistik füzeler geliştirme olmak üzere birçok yatırımını kendi üretimiyle karşıladı.
Ve dünyada önemli bir silah ihracatçısı konumuna yükseldi.
